Olympus EM5 MARK III Hakkında Kısa Bir İnceleme…
Olympus 16 MP çözünürlüğe sahip EM5 Mark II modelini yenileyerek daha hafif, daha keskin ve 20 MP çözünürlükteki EM5 Mark III modelini piyasaya sürdü. Daha iyi bir AF (Auto Focus-otomatik netleme) sistemine sahip olan modelde oldukça gelişmiş bir IS (Image Stabilizer – Sarsıntı Engelleyici) sistemi de bulunuyor.
EM5 Mark III modelinin en önemli özelliği daha küçük bir gövde yapısı içerisinde profesyonel model olan EM1 Mark II’nin özelliklerine sahip olması.
Teknik Özellikler
Sensör: 20.4MP MFT Live MOS
İşlemci: TruPic VIII
AF Noktaları: 121 noktalı AF seçimi
ISO Aralığı: 200-6.400 (Yazılım ile Low-25.600 aralığında)
Görüntü Büyüklüğü: 5184 × 3888
Video: C4K, 4K UHD 30p, 1080p at 120fps
Çekim Hızı: Saniyede 10 kare, 15/30fps Pro Capture (Yüksek Hızlı Seri Çekim)
Bağlantılar: Wi-Fi, Bluetooth
Ebatlar: 125.3 x 85.2 x 49.7mm
Ağırlık: 414g
Genel Özellikler
EM5 Mark III de diğer profesyonel modellerde olduğu gibi toz ve suya karşı dayanıklı bir yapıya sahip, aynı zamanda donmaya karşı da korumalıdır. Sarsıntı Engelleyici özelliği de 5.5 stop kadar sarsıntı telafisi sağlıyor. Bu sayede çok düşük enstantane değerlerinde de elde çekim yapma şansı veriyor. Video çekiminde C4K ve UHD kalitesinde çekim yapabilen modelde harici mikrofon girişi de bulunuyor.
Diğer tüm Olympus modellerinde bulunan Live Bulb, Live Time, Live Comp modları bu modelde de var elbette. Ayrıca High Resolution Shot (Yüksek Çözünürlüklü Çekim) özelliği de bu modelde bulunuyor. IS özelliği için hareketli olan sensörü görüntüyü tarayarak 8 kare çekerek birleştiren ve yüksek MP’li sonuç veriyor. Ancak bu çekimi tripod ile yapmak gerekiyor, elde yapılan çekimlerde makineyi hareket ettirme riskine karşılık makinenin sabitlenmesi gerekiyor.
EM5 Mark III’ün en önemli özelliği ise USB ile de şarj edilmesi. Makinenin ebatlarının küçük tutulması amacıyla pilin daha küçük olan BLS 50 modeliyle değişmesi daha mütevazi pil ömrüne sebep oluyor. Bu nedenle USB şarjı önemli bir avantaj haline geliyor.
EM5 Mark III modelinde de yine oldukça hızlı bir AF sistemi yer alıyor. Dokunmatik ekranın herhangi bir noktasına dokunduğunuzda netliği yapıp çekimi gerçekleştirmek mümkün.
Menü – Info Ekranı – Kişiselleştirme
Daha önceden Olympus modellerinden kullanan dostlar için MENU yine tanıdık gelecektir. Yine klasik bir şekilde çekimle ilgili bilgileri değiştirmek için 2 farklı shooting (çekim) menüsü bulunuyor. Video ayarlarımenüsü, playback (gösterim) menüsü ve custom (özel) Menü yanında setup (kurulum) menüsü de standart olarak yer alıyor. Custom (özel) menü hala oldukça kalabalık, buradaki bazı ayarlar çekimi etkileyen ayarlardır, bu nedenle özellikle E (exposure) başlığına göz atmakta fayda olabilir.
Ancak menüyü karmaşık bulan dostlar için iyi haberim de var. LCD ekranın sağ tarafında bulunan OK düğmesine bastığınızda açılan INFO (bilgi) ekranı makinenizin o an ayarlı olduğu neredeyse tüm ayarları göstermektedir. Herhangi bir değişiklik yapmak istediğinizde bu ekrandan da kolayca erişim ve değişiklik yapılabilmektedir. ISO, Beyaz Ayarı, Netlik Sistemi, Işık Ölçüm Sistemi, Görüntü Kalitesi, Motor modu, Sarsıntı Engelleyici, Görüntü Oranı gibi pek çok ayarı bu ekrandan kolaylıkla değiştirmek mümkün.
Daha önce farklı bir marka-model makine kullanan dostlar EM5 Mark III modelinde de makine üzerindeki düğme ve kadranları daha önce alışık oldukları makinenin kullanımına uygun hale getirebiliyorlar. Bu amaçla custom (özel) menüde B seçeneği içerisinde tüm düğmelere görev atayabilme ayarları bulunuyor. EM5 Mark III’ü de dilediğiniz şekilde kişiselleştirme şansınız bulunuyor.
Yüksek Çözünürlüklü Çekim
Yeni EM5 Mark III modeli 50MP JPEG veya 80MP RAW dosyaları üreten yüksek çözünürlüklü bir mod sunuyor. Sarsıntı Engelleyici için sensörün hareketli olması özelliği aynı zamanda yüksek çözünürlüklü çekimde de kullanılıyor. Sensörün 8 kez kaydırılarak yapıldığı bu çekimde makinenizin ve konunuzun sabit olması gerekiyor. www.dpreview.com sitesinde yapılan stüdyo testlerinde bu özelliğin çok başarılı sonuçlar verdiğini görmek mümkün. Özellikle profesyonel işlerde ve doğa-mimari gibi konularda büyük ebatlı baskılar için çok iyi performans alınan bir özellik olarak dikkat çekiyor. Aklınızda kalması gereken önemli bir nokta bu özelliğin en fazla 1600 ISO’da çalışabildiğidir.
Kullanım
Olympus EM5 Mark III modelini 12-100 mm f4 PRO objektif ile birlikte kullanarak çekimler yaptım. İstanbul’da akşam başladığım çekimleri ertesi gün gün doğumundan günbatımına kadar sürdürerek farklı konularda ve ışık koşullarında deneme imkânım oldu. Bu sayede farklı ISO, Beyaz Ayarı gibi teknik özellikleri denerken Sarsıntı Engelleyici, Açılır LCD ekran, ART mode gibi çekimi kolaylaştıran seçenekleri de kullanabildim.
Kadıköy sahilinde yaptığım çekimlerde ışığın az olması sebebiyle yüksek ISO ve düşük enstantane değerleriyle çalışmam gerekti. 800-1600 ISO gibi değerlerde hiç noise (kumlanma) sorunu yaşamadığım gibi IS (sarsıntı engelleyici) özelliği sayesinde de 1 saniye gibi uzun pozlamalarda da elde çekim yapabildim.
Gün doğumunda yaptığım çekimlerde hem ışığın az olduğu durumlarda hem de ters ışık gibi ortamlarda hem ışık ölçümünü kolaylıkla yapabildim hem de LCD ekranın açılır olması sayesinde farklı açılarda çok rahat çekimler yapabilme şansım oldu.
Açılır LCD ekran yukarıdan yapılan çekimlerde işimi kolaylaştırdığı gibi yerden yaptığım alt açılı çekimlerde de çalışmayı çok kolaylaştırıyor. Ayrıca pozlama müdahalesinin etkisini çekimden önce ekrandan izleyebilmek de en doğru sonucu alma konusunda çok yardımcı oluyor.
Kullandığım diğer Olympus modellerde de bulunan ART mode DRAMATIC TONE filtresi ışığın iyi olmadığı durumlarda etkili sonuç almayı kolaylaştıran bir seçenek. Edirnekapı Kuşpazarı’nda da havanın bulutlu olması sebebiyle çektiğim fotoğraflardan iyi sonuç alamıyordum. Dramatic Tone filtresini siyah beyaz kullanarak sonucun daha güçlü olmasını sağlayabildim.
Balat sokaklarında çekimler yaparken ışık ve gölgenin bir arada olduğu kadrajlarda ya da ters ışık koşullarında yine pozlama müdahalesi ve ışık ölçümünü LCD’den izleyerek çekim yapabilmek büyük kolaylık sağlıyor. Makinenin küçük olması da özellikle insan ve portre fotoğrafları çekerken hiç kimseyi rahatsız etmeden çekim yapabilme imkânı da veriyor.
Günbatımında Galata Köprüsü’nde yaptığım çekimlerde de hem ışık kullanımında hem kadraj oluşturmada gerek LCD ekranın gerekse makine tuş ve kadrajlarının kolay kullanımı istediğim fotoğrafları kolaylıkla çekme şansı veriyor.
Sonuç
Olympus EM5 Mark III, profesyonel model olan EM1 Mark II’nin tüm özelliklerini taşıyan daha küçük gövdeli bir model. Bu sayede sürekli olarak yanınızda taşıyabileceğiniz oldukça yetenekli bir makine olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca su ve toz geçirmez özelliğini de taşıyor olması her koşulda rahatlıkla kullanılabileceğini gösteriyor. Olympus’un giriş seviyesi modeli olan EM10’dan daha üst seviye bir makineye geçiş yapmak isteyenlere özellikle tavsiye edebileceğim EM5 Mark III, aynasız makineye geçecek fotoğraf gönüllüleri için de çok yetenekli ve başarılı bir alternatif olarak dikkat çekiyor.